2017'ye de doğru bildiklerimizi sorgulayarak başlıyoruz. Bu sefer konu "aşılar". Bebeğimizi, en değerli varlığımızı doğduğu ilk yıl içerisinde - daha bağışıklık sistemi yeni oluşmaktayken - aşı programı öyle gerektirdiği için kuzu kuzu aşıya götürüyoruz.
Bazı çocuklar hemen aşılandıktan sonra, bazısı bir süre sonra aşılara tepki verebiliyor. Çocuğu otizm hastası olup da araştırmaları sonucu konuyu aşılarla, aşılarda kullanılan cıvayla bağlantılı gören kişilerin hikayelerini okumuşsunuzdur belki. Bağışıklık sistemi hastalıkları hakkında üretilen teoriler sıralanırken olası nedenler arasında maruz kalınan aşıların da bahsi geçer.
Aşılar multimilyon dolarlık bir sektör oluşturuyor. Aşılar sorgulanmıyor. İlk bir yıl içerisinde bebekler defalarca aşı olurken - ki KKK (kızamık kızamıkçık kabakulak) aşısı gibi bazı aşılar birkaç hastalık virüsünü birden içeriyor - bu aşıların birlikte veya bu kadar yakın aralıklarla yapıldıklarında nasıl etkiler yarattıkları incelenmemiş durumda.
Hakkında bu kadar az tarafsız araştırma yapılıp zorunlu tutulan aşılar haliyle bazı doktorların sorularını, rahatsızlıklarını, şüphelerini dile getirmelerine sebep oluyor. Aşıların otizm gibi hastalıklarla ilişkileri konusunda sesini yükselten bazı doktorların saygınlıkları saldırıya uğruyor, mesleklerini yapmaları engelleniyor. Böyle önemli bir konudaki sessizliği bu baskılara borçluyuz!
Neyse ki Amerika'da, Avrupa'da aşılarla ilgili şüphelerini dile getiren kişilerin sayısı artıyor. Sorgulamaları ve araştırmaları sonucu çocuklarını aşılatmayı reddeden ebeveynlerin sayısı artışta. Japonya'da KKK aşısı uygulamadan kaldırılmış. Eğer zorunlu tutulan bir uygulama hakkında şüpheler oluşmuşsa şüphelerin tarafsızlığı ispatlanmış araştırmalarla giderilmesi gerekir. Bununla yükümlü olan taraflar, aşıları üreten firmalar ve halk sağlığını düzenleyen kuruluşlardır. Birkaç doktorun "aşılar otizme neden olmuyor" demesi yeterli değil.
Neyse ki Amerika'da, Avrupa'da aşılarla ilgili şüphelerini dile getiren kişilerin sayısı artıyor. Sorgulamaları ve araştırmaları sonucu çocuklarını aşılatmayı reddeden ebeveynlerin sayısı artışta. Japonya'da KKK aşısı uygulamadan kaldırılmış. Eğer zorunlu tutulan bir uygulama hakkında şüpheler oluşmuşsa şüphelerin tarafsızlığı ispatlanmış araştırmalarla giderilmesi gerekir. Bununla yükümlü olan taraflar, aşıları üreten firmalar ve halk sağlığını düzenleyen kuruluşlardır. Birkaç doktorun "aşılar otizme neden olmuyor" demesi yeterli değil.
Çocukluk çağında zorunlu tutulan aşıların yanısıra, grip aşısı, birkaç yılda bir ilaç sektörünün ön plana çıkardığı diğer aşılar da sözkonusu. Mesela hepatit A aşısının Türkiye'de zorunlu aşı programına alınması yeni sayılır. Araştırınca hepatit A'nın çoğunlukla hafif atlatılan ve atladıldığı zaman kişiyi bağışık bırakan bir hastalık olduğunu görüyoruz. Aşının yaratabileceği riskler araştırılmış mı ve bu riskleri almaya değer mi? Aşıyı zorunlu aşı programına almak için yeterli gerekçe var mı, yoksa bu konuda Amerika'nın dümensuyunda mıyız? HPV - rahim ağzı kanseri aşısı gerçekten gerekli mi? Bu kansere yakalanma olasılığı nedir? Ya gündemdeyken öncelikle hamilelere ve bebeklere yapılacağı söylenen domuz gribi aşısı gerekli miydi?
http://ms-alternatif-terapi.blogspot.com.tr/2013/01/ilac-sektorunun-yeni-basars-bebeler.html
http://ms-alternatif-terapi.blogspot.com.tr/2013/01/ilac-sektorunun-yeni-basars-bebeler.html
Kendimizi ve çocuklarımızı aşılara maruz bırakmadan önce bilgilenmemiz gerekiyor. 10 - 18 ocak 2017 arasında, dokuz gün süreyle yayınlanacak aşılar hakkındaki gerçekler konulu belgeseli yalnızca ingilizce olmasına hayıflanarak duyuruyorum :
http://www.vaccinesrevealed.com/Kaynaklar :
http://www.thinktwice.com/
http://vaccines.procon.org/view.resource.php?resourceID=006479