Yasal Uyarı

Yasal Uyarı
Bu sitede yayınlanan bilgi ve referanslar hiçbir surette doktor tavsiyesi yerine geçmez. Tüm sağlık problemlerinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Doktora başvurmadan kesinlikle ilaç veya başka tedavi yöntemleri kullanılmamalıdır.

Kaynak gösterilerek paylaşılan ve verilen bağlantılar (link'ler) ile ulaşılan bilgilerden kaynak sahibi sorumludur.
Sitede yer alan bilgilerin Multipl Skleroz ve diğer hastalıklar konusunda genel kabul gören tıp literatürüne uygun olduğuna dair bir iddiam yok. Bir MS hastası olarak denediğim, kısmen fayda gördüğümü düşündüğüm yardımcı tedavilerle ilgili bilgi paylaşıyorum. Dolayısıyla, her hasta benim gibi kendi sağlığı için yaptığı seçim ve uygulamalardan sorumludur.


16 Aralık 2012 Pazar

Su orucu = Şifa orucu

Geldik blog’un bence en önemli yazısına... Konumuz su orucu, nam-ı diğer : açlık tedavisi. (LDN ve HBOT - hiperbarik oksijen terapisini de araştırın. Bu üç tedavi şekli şimdiye dek denediklerim arasında favorim.)

Dr.Yegane Mutlu’nun yazdığı “Hastalanmadan Yaşayın” isimli kitap kendinize yeniyıl hediyeniz olsun. Biliyorum, Amerika, Almanya, Rusya, İsveç, Endonezya ve başka ülkelerde olanlarınız var. Bulunduğunuz ülkede de açlıkla tedavi, su orucuyla ilgili kitaplar ve açlık yaptığınızda sizi takip edebilecek bu konuya vakıf doktorlar bulabilirsiniz. http://www.iahp.net/refer.htm

İnsanlık kadar eski (hayvanlar için daha da eski) bir arınma, iyileşme yönteminden bahsediyoruz. Yapılan birsürü yanlışlığın, bizi hasta eden katkı maddelerinin her türlü yiyecek/içeceğe girmesinin, artan hava ve çevre kirliliğinin, genetiği değiştirilmiş organizmaların “şeker şurubu” gibi masum adlarla veya çaktırmadan besinlerimize girmesinin, bunların sonucu artan kronik hastalıkların yanında bu tip yöntemlerin etkinliği de tekrar gündeme geliyor; bu iyi. Tüm doktorların kronik hastalıklar karşısında FDA’in (ABD'nin sağlık bakanlığına bağlı gıda, kozmetik, ilaç vs. ile ilgili denetimleri yapan daire) onayladığı semptomatik, yan etkisi bol ilaçlara yönelmemesi de çok iyi.

Farkında olmaksızın veya umursamadan vücudumuza kaldıramayacağı, doğamıza aykırı toksinler yüklüyoruz. Sonra tamiri zor, zahmetli, hatta modern tıbbın “iyileşmez, duraksatalım, yapılabilecek budur!” dediği hastalık tabloları çıkıyor ortaya. Açlık tedavisi hastalıkta uygulayabileceğimiz jokerimiz.

Su orucunu ilk kez Amerikalı doktor Joel Fuhrman sayesinde öğrendik eşimle. Joel Fuhrman da gençliğinde olimpik sporcuyken iyileşmeyen yarasının su orucuyla düzeldiğini gördükten sonra tıp okumuş. Halen New Jersey’deki kliniğine başvuran aşırı kilolu, tip II diyabet ve çeşitli kronik hastalıklara sahip kişileri su orucuyla, beslenmelerini kitaplarında da anlattığı ilkelere göre düzenleyerek iyileştiriyor. Evet, özellikle tip II diyabet köklü bir beslenme değişikliğiyle veya açlık tedavisiyle ortadan kalkıyor. Fuhrman’ın ifadesiyle diyabetle beraber, su orucuna en iyi cevap veren kronik hastalıklar romatoid artrit ve sistemik lupus.

ÖNEMLİ NOT : Diyabette önemli beslenme değişiklikleri, tutmak istiyorsanız su orucu deneyimli bir doktor eşliğinde yapılmalı. Dr. Fuhrman Tip I diyabette oruç tutulmamasını tavsiye ediyor.

Şimdi konuyu açalım : Su orucu, bir süre (1 - 10 gün ya da daha fazla) ihtiyaç duydukça su içmek dışında yeme - içme faaliyetlerinizi durdurmaktır. Böylece vücudunuzun en çok enerji harcayan bölümünü, yani sindirim sistemini susturmuş olursunuz. Vücut açlık sırasında enerjisini toksinlerden kurtulup kendi kendini tamir etmeye yöneltir, farklı şekilde işlemeye başlar. Açlık sırasında çocukluğumuzdan beri salgılanmayan büyüme hormonları bile salgılanıyormuş.

Tabiatta hayvanlar ve ilkel dediğimiz doğadan kopmamış insanlar şifa orucunu çok uzun zamandır biliyor ve uyguluyor. Daniel Reid “Detoks” adlı kitabında hala doğayla içiçe yaşayan topluluklarda köylerin dışında iyileşme evleri bulunduğunu söylüyor. Hastalanan kişiler bu evlere çekilip bir süre sadece su içiyor ve dinleniyormuş. (Hastalandığımızda biz “modern” insanların da iştahı kesilir. Hele ateşimiz varsa sindirim enzimleri de çalışmaz hale gelir. O yüzden, ateşi 38 derecenin üstüne çıkmış birine yiyecek vermek anlamsızdır.)

Su orucuyla ilgili tecrübem şöyle :
Altı tane kısa süreli (2-3 günük) oruçtan sonra blog’un bana kazandırdığı araştırmacı ve cesur arkadaşım Ebru sayesinde Detoks’u (D. Reid) okudum. D. Reid vücudun ancak 4.-5. günde hedeflenen tamir sürecine girdiğini söylüyor. Yegane Mutlu’nun kitabını öneren de Ebru oldu. Tekrar teşekkür ederim. Tek şikayetim bu okuma hızıyla önerdiği kitapları okumaya yetişememem :)

Haftada bir gün veya ayda 2-3 gün vücudunu arındırmak sağlıklı bir insan için yeterli olabilir, ayrıca hastalıkların önlenmesi için gerekli de... Biz kronik hastaların denemesi gereken daha uzun süreli şifa oruçları. Fayda görebilmek için daha uzun süreli açlıklara girişmem gerektiğini anladım.

Dr. Yegane Mutlu kitabında oruca nasıl girilmesi, açlıktan çıkıldığında ne yapılması gerektiğini anlatıyor ve her yıl yaklaşık ikişer ay arayla, artan sürelerle (2, 4, 6, 8, 8 ... günlük) oruçlar tutulmasını öneriyor. Tabii artık biliyorsunuz ki burada bahsettiğim dini oruç değil, su içtiğiniz (biraz taze limon da sıkılabilir bardağa; alkali etkisiyle açlıkta çözünen toksinlerin yarattığı asiditeyi azaltır) , yemek veya meyvesuyu, çay vs. tüketmediğiniz açlık dönemidir. Bolca su içmek, oruç sırasında çözünen toksinleri atmak için elzem.

(Eğer yazıyı başka arkadaşlarınızla paylaşmak isterseniz tam bağlantı :
http://ms-alternatif-terapi.blogspot.com.tr/2012/12/su-orucu-sifa-orucu.html
hem kaynak belli olmuş olur, hem de belki başka bir yazıda işe yarar başka bilgiler bulur tanıdıklarınız. Teşekkürler ... İpek Yavuz)

Yine Dr.Mutlu üç güne kadar olan açlıkları yalnız başımıza yapmakta bir sakınca olmadığını söylüyor. Üç günden uzun süreli oruçlarda danışabileceğiniz bir doktorunuz olsa iyi olur. Bu doktor açlıklar konusunda deneyimli olmalı ki iyileşme sürecinde oluşabilecek şikayetleri başka rahatsızlıklarla karıştırmasın.

2012 kasımında altı günlük açlık yaptım. Muhtemelen, diyetimi zaten bağımlılık yapıcı gıdalardan arındırmış olduğum için sıkıntı çekmedim. Eğer kahve, şeker, hamurişi vs. alışkanlığınız varsa ilk bir iki gün başağrısı çekebilirsiniz. Ayrıca çarpıntınız da olabilir, telaşlanmayın. Açlık hissedebilirsiniz. Açlık olduğunu düşündüğümüz şey yoksunluk hissi, canınızın yiyecek birşeyler çekmesidir daha çok . Alışkanlık yapıcı yiyecek ve içeceklerden uzaklaşınca yoksunluk hissi giderek yokolduğu için oruç da kolaylaşır. Böyle durumlarda su içilmesi sizi biraz rahatlatabilir.

Açlık tecrübeme dönersek, orucun üçüncü gününden itibaren midem susmuştu. Enerji düzeyim açlık sırasında düşmedi. Psikolojik, zihinsel olarak her zamankinden daha rahattım.
Henüz açlık deneyimim fazla olmasa da, altı günlük açlıktan sonra bazı cesaret verici faydalar gördüm. Eklemlerimdeki (çene ve diz) sorunlar iyileşme işaretleri veriyor. Bunu eklemlerde biriken toksinlerin çözünmesi ve atılmasıyla açıklayabiliriz. Sadece bunun için bile su oruçlarına devam etmeye kararlıyım ve açlık tedavisi sayesinde sağlığımda daha büyük düzelmeler de olabileceğine içtenlikle inanıyorum.

VÜCUDUMUZ AÇLIĞA NASIL ADAPTE OLUYOR

“Açlık” kelimesi sizi dehşete düşürmesin. Bünyemiz açlıkla kendini tedavi etmeye programlı. Aşağıdaki site su orucu hakkında bilgi veriyor.
Açlığın ilk üç günü içinde önemli bir değişiklik yaşanıyor. Vücut bir yakıt çeşidinden (glükoz), farklı bir yakıt çeşidine (keton) geçiyor. Normalde besinlerden sindirimle elde edilen glükoz ana yakıtımız ve fazlası glikojen olarak karaciğerimizde depolanıp enerji ihtiyacı başgösterdiğinde serbest bırakılıyor.
Açlığın ilk gününde karaciğerin glikojen deposu tükenince metabolizma ketosis de denilen keton üretimine geçiyor. Ketosis, enerji kaynağı olarak glükoz yerine yağ asitlerinin kullanılması demek. Bu değişim, kadınlar için 72 saatte (3 gün), erkekler için 4 günde tamamlanıyor; öyle ki keton üretimi vücudun enerji ihtiyacını karşılar düzeye ulaşıyor. Böylece kas kütlemizden pek kayıp olmuyor. Kaybedilen az miktarda kas, alyuvarlar ve beynin enerji ihtiyacını karşılamak için kullanılıyor (referans : Fasting and Eating for Health, Dr. Fuhrman). Vücudun protein rezervini yıkımdan koruyan bu değişim evrimsel bir gelişme. Enerjiyi, yağ yıkımı dışında vücutta bulunan tüm yabancı dokuları da eriterek karşılıyoruz. Bu yabancı kaynaklar her türlü tümör, bakteri, virüs, diğer yabancı oluşumlar olabilir. Orucun bir yararı bu yabancı dokulardan bizi kurtarması. Ayrıca, açlık tedavisi sırasında vücut uykuda yaşadığımıza benzer bir dinlenme fazına giriyor; toksinleri atmaya ve hasarlı dokuları tamir etmeye odaklanıyor. Bağırsakların iç çeperindeki hasarlı dokular düzeliyor; bu şekilde geçirgen hale gelmiş (yarı sindirilmiş proteinlerin kana karışmasına sebep olan) ve sağlığımızı bozan bağırsaklarımız tamir oluyor.

MS, açlık tedavisine cevap veren hastalıklar arasında sayılıyor. Romatoid artrit, lupus, yüksek tansiyon, ülseratif kolit, fibromiyalji, gut, akne, ekzema ve birçok başka hastalık da keza öyle.
Bu sitede ayrıca su orucu tutmaması gereken kişiler şöyle listelenmiş :
- Anoreksi ve blumia hastaları
- Hamile ve aynı zamanda diyabetli olanlar
- Emziren anneler
- Ağır kansızlığı olanlar
- Aşırı zayıf kişiler
- Oruç tutmaktan çok korkanlar
- Porfiria hastaları
- Bazı insanlarda ketosis denilen yağ asitlerinden enerji üretimine geçişi engelleyen, ender bir genetik sorun oluyormuş. Bu kişilerin de su orucu yapmaları çok sakıncalıymış.
Karaciğer ve böbrek fonksiyon bozuklukları doktora danışmayı gerektirir; ciddi bozukluklar su orucuna girmeyi engelleyebilir.

Aşağıdaki de su orucunu doktor gözetiminde tutması gerekenlerin listesi :
- Ciddi bir sağlık sorunu olanlar
- Hamileler
- Tip I diyabet hastaları
- Çocuklar
- Karaciğer, böbrek fonksiyonlarında bozukluk olanlar
- Vücudunda fazla miktarda DDT bulunanlar. DDT’ye maruz kalınmışsa, açlıkta vücut yağları eridikçe serbest kalan DDT kana karışıp büyük tehlike oluşturabilirmiş.
- Oruçtan çok korktuğu halde tutmak isteyenler

SU ORUCU ve İLAÇ KULLANIMI

Oruç tutarken ilaç kullanılmamalı. Dr. Fuhrman, su orucuna girmeden önce ilaç kullanan hastalarına ilaçlarını yavaş yavaş bıraktırıyor. Özellikle diüretikler, kan sulandırıcı - pıhtı önleyicilerin (heparin, komadin benzeri ilaçlar, iğneler) su orucu sırasında kullanılması çok tehlikeli. Antidepresan kullanıyor olmanın da su orucu tutmaya engel teşkil ettiğini söylüyor Dr. Fuhrman.

SU ORUCU ve DOKTOR KONTROLÜ
Su orucu konusunda okuduğum kitaplarda 3 güne kadar olan açlıkları denetimsiz yapmanın sakıncası olmadığı söyleniyor. Daha uzun süreli oruçlarda su oruçları konusunda deneyimli bir doktor bulmak gerekiyor. Dr. Fuhrman, neden doktora ihtiyaç olduğunu anlatırken doğumla su orucu arasında benzerlik kuruyor : ikisi de doğal süreçler; fakat sık rastlanmayan aksiliklere karşı doktor gözetimi önemli.
Su orucu konusunda deneyimli bir doktor, vücudun elektrolit dengesinin bozulduğunu gösteren işaretleri iyileşme sürecinde görülen yan etkilerden ayırdedebilir; orucun sonlandırılması gerektiğine karar verebilir; gerektiğinde kan testleriyle durumunuzu gözetim altında tutar.

http://www.yeganemutlu.com/iletisim-bilgileri/

ORUÇ SÜRESİ
Su oruçlarına - daha çok fikren - alışmak için haftada bir veya iki günlük oruçlarla başlayabilirsiniz. Birden 7-10 günlük açlık zor gelebilir. Su orucu konusunda deneyimli bir doktor bulabilirseniz, orucun süresine beraber karar vermeniz iyi olur.

Kronik hastalıklardan kurtulmak için 21 günden uzun süreli şifa oruçları tutanlar var. Aralarına vücudun toparlanacağı iki aylık sürelerin girdiği birer haftalık oruçlar da benzer pozitif sonuçları zamanla sağlar.
Açlıkta özellikle başta kaybedilen vücut ağırlığı kısmen vücutta tutulan sudur. Sindirim sisteminden atılanların ağırlığını da hesaba katarsanız açlıkta kaybedilen kilolar sizi endişelendirmesin. Önemli olan kaybedilen kiloları geri almak isterseniz bunu sağlıklı gıdalarla yapmak. Yediklerimiz hücrelerimizin yapıtaşları.
AÇLIK ÖNCESİ HAZIRLIK
Su orucunu rahat geçirmek, vücudun adapte olmasını, bağırsakların kolay boşalmasını sağlamak amacıyla su orucundan önceki günü, uzun oruçlarda daha uzun bir süreyi çiğ veya buharda haşlanmış sebzelerle, sebze-meyve sularıyla geçirmek öneriliyor.

Not : Son açlıktan bir gün öncesini sadece sebze-meyveleri blender'da karıştırıp içerek geçirdim. Normal kilodaysanız bu süreyi uzatabilirsiniz. Örnek smoothie'ler : 
1. üç elma, yarım limon suyu, yarım bardak içme suyu 
2. istediğiniz kadar çilek ve elma 
3. mor havuç, limon suyu, bir avuç semizotu, ayrıca maydanoz ve dereotu gibi dilediğiniz yeşillikler
4. yeşil lahana, elma, yarım limon suyu, yarım bardak su

Elmaları çekirdeklerini atmadan, ekolojikse kabuklarını soymadan kullanın. Eklenen su karışımın çok katı olmaması için. Su miktarını siz ayarlayın. Sonuçta elde ettiğiniz karışım meyvesuyundan daha yoğun, püreden daha ince olsun ki içilebilsin; karışımı kaşıklayabilirsiniz de. Smoothie'lerin meyvesuyuna üstünlüğü meyve ve sebzelerin posalarını içermesi, daha besleyici olması ve birdenbire vücuda fazla şeker yüklememesi. Smoothie'ler için güçlü bir blender kullanmanızı tavsiye ederim. Mesela Vitamix... - 5 haziran 2013

BAĞIRSAK TEMİZLİĞİ ÜZERİNE
Bağırsak temizliği detoks ve açlık konularındaki kitaplarda önemle üzerinde durulan bir konu.
Bağırsaklarımız yanlış beslenme alışkanlıkları sonucunda zamanla içimizdeki çöplük halini alıyor. Sindirilemeyen, dışarı atılamayan, biriken atıklar parazitler ve zararlı organizmalar için beslenme alanı haline geliyor. Açlık tedavisinin etkili olması için açlığa başlarken bağırsaklarımızı boşaltmalıyız. Bir yöntem açlığa başlamadan önce yediğiniz son öğünden bir saat kadar sonra ingiztuzu ya da hintyağı gibi doğal bir müshil almak. Bir bardak suya karıştırdığınız bir çorba kaşığı ingiliztuzu (magnezyum sülfat, epsom salt) işinize yarayabilir. Ağırlığınıza göre kullanacağınız tuz miktarı değişebilir. Bir kaşık hintyağı içmek başka bir yöntem. Sizin için yeterli miktarı ve en iyi yöntemi deneyerek bulursunuz. Tuz ve hint yağının etkisi 24 saat sonra görülebilir.Bir başka çok önerilen yöntem de lavman yapmak.

Oruç üzerine kitabı, geniş deneyimi olan Dr. Fuhrman genelde bağırsakların rahat bırakılması taraftarı.

Açlığın başlangıcında belki bir kereye mahsus bağırsakların boşalmasına yardımcı olmak hiç fena fikir değil.

KİLO KAYBI
Hergün aynı saatte tartılarak kilo kaybınızı izleyebilirsiniz. Kurtulmak istediği yağları olanların endişelenmesine zaten mahal yok. İlk iki gündeki hızlıca kilo kaybı kısmen vücutta tutulan sudan kaynaklanır. Ayrıca, 3. günden itibaren kilo kaybı gitgide yavaşlar. Her insanın kalori ihtiyacı, metabolizma hızı, yağ hacmi farklı olduğu için günlük kilo kaybıyla ilgili rakam veremiyorum.
Kilo vermeyi de amaçlıyorsanız diyetisyen eşliğinde pahalı diyet programlarına veya zaman zaman popüler olan sağlıksız diyetlere girmenize gerek yok. Su orucuyla detoks eşliğinde (toksinlerin büyük kısmı vücut yağlarında birikir) bol su, hatta az limon sıktığınız suyu içerek daha sağlıklı kilo verirsiniz. Zararlı beslenme alışkanlıklarına dönmezseniz, bu kilo kaybı kalıcı olur.
Zayıf kişiler de açlıklar arasına 40 - 60 gün koyar ve açlıklar arasında düzgün beslenirlerse kaybettikleri kiloyu geri alırlar. Öğünlerin sık olması da sağlıklı değilmiş. Metabolizmanın yenilenleri sindirmesi, hücrelere ulaştırması için öğünler arasına en az dört saat konulmalıymış. Sık yemek yenilmesi, aralarda atıştırılması vücutta insülin seviyesinde sürekli dalgalanma yaratarak insülin direnci gelişmesine, sonra hastalıklara sebep oluyor diyor metabolizma konusunda bugünlerde sohbet etme imkanı bulduğum Dr. Salih Eken.

www.doktorsaliheken.com

ORUÇ BİTİMİNDE BESLENME

Dr. Yegane Mutlu'ya göre açlık sonrasında da açlık yaptığınız gün kadar yemeğe alışma süresi geçirmek gerekiyormuş. Önce sebze sularıyla başlıyor, salata, buharda pişmiş sebzeler derken, beslenmeye yumuşak bir geçiş yapıyorsunuz. Bu, açlık sonrasında da bitkinlik hissetmemenizi sağlıyor. İlk günlerde asla hayvansal gıda yemeyin, içmeyin.
Su orucu sonrası çok önemli. D.Reid bu döneme "retoks" diyor. İdeali açlık sonrası size zararlı olan gıdalara dönmemek, vücudun metabolik süreçler sonucu ürettiği toksinleri minimuma ve en zararsız maddelere indirgemek. Açlığı, beslenme sisteminizi değiştirmek için bir dönüm noktası olarak kullanabilirsiniz. Açlık bitiminde sebze, yeşillik ağırlıklı bir mutfak düzenine geçmek, hayvansal gıdaları azaltmak çok iyi olur.

SONUÇ : BİRAZ CESARET VE İRADE
Fareler üzerinde yapılan araştırmalar düzenli olarak su orucuna tabi tutulan farelerin daha uzun ömürlü olduklarını ortaya koymuş. Yine düzenli orucun kanseri önleyici etkisi de laboratuvar araştırmalarıyla gösterilmiş.
Bilinen bir hastalığınız olmasa da vücudunuzu toksinlerden arındırmak, hastalıkları önlemek için düzenli su orucu tutmak iyi bir yol. Kronik hastalar için de denenmesi gereken güzel bir yöntem.
Aç kalmak kulağa geldiği kadar zor olmadığı gibi arındırıcı, etkileri moral verici... İnsan bu yöntemi belki varlığının başlangıcından beri kullanmış, sonra unutmuş. Neyse ki tekrar hatırlıyor, öğreniyoruz.

Bence şifa orucunu denemenin ödülü büyük olacak.

Açlık öncesi edinilecekler :
- Dr. Yegane Mutlu’nun Hastalanmadan Yaşayın kitabı veya su orucuyla ilgili açıklayıcı bir kitap
- açlık öncesi bağırsakları boşaltmak için ingiliz tuzu (magnezyum sülfat, epsom salt) ya da hintyağı

Aşağıdakiler açlık için hazırlık ve açlıktan çıkış dönemlerinde lazım :
-  smoothie (içilebilir sebze-meyve püresi) hazırlamak için güçlü (voltajı yüksek) bir blender
- Katı meyve sıkacağı (açlık sonrası adaptasyon sürecinde çok yardımı olacak. sebze-meyve suları yeni bağımlılığınız olabilir!)

Kaynaklar
Hastalanmadan Yaşayın                  Dr.Yegane Mutlu
Fasting and Eating for Health                Joel Fuhrman, M.D.
Detoks                  Daniel Reid
http://www.beslenmebulteni.com/bes/index.php?option=com_content&view=section&layout=blog&id=13&Itemid=457