Yasal Uyarı

Yasal Uyarı
Bu sitede yayınlanan bilgi ve referanslar hiçbir surette doktor tavsiyesi yerine geçmez. Tüm sağlık problemlerinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Doktora başvurmadan kesinlikle ilaç veya başka tedavi yöntemleri kullanılmamalıdır.

Kaynak gösterilerek paylaşılan ve verilen bağlantılar (link'ler) ile ulaşılan bilgilerden kaynak sahibi sorumludur.
Sitede yer alan bilgilerin Multipl Skleroz ve diğer hastalıklar konusunda genel kabul gören tıp literatürüne uygun olduğuna dair bir iddiam yok. Bir MS hastası olarak denediğim, kısmen fayda gördüğümü düşündüğüm yardımcı tedavilerle ilgili bilgi paylaşıyorum. Dolayısıyla, her hasta benim gibi kendi sağlığı için yaptığı seçim ve uygulamalardan sorumludur.


27 Mayıs 2019 Pazartesi

ENFLAMASYON II : Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ve Bunların İlaçlanmasında Kullanılan Kimyasalların Etkileri



Enflamasyon konulu ilk yazıda çoğu rahatsızlığın en önemli sebeplerinden ve belirtilerinden biri olarak enflamasyondan ve enflamasyonu artıran faktörlerden bahsetmiştik. Modern çağın tüm hastalıkları (kalp hastalıkları, astım, alerjiler, depresyon ve duygudurum bozuklukları, immün hastalıklar) arka planda süren bir yangı bileşeni içeriyor. Tahmin edilebileceği gibi enflamasyonu başlatan veya besleyen önemli sebeplerden biri yine modern batı tarzı bol şekerli, karbonhidratlı, katkı maddeli beslenme şeklimiz. Bizim gibi yediklerimiz de havaya, suya, toprağa sinen çevresel kirlilikten etkileniyor.


Önceki yazıda  değinmediğimiz önemli bir kirlilik faktörü daha var : geçen yüzyıldan (1970'li yıllar) başlayarak yediğimiz ürünleri etkileyen, giderek daha fazla hazır gıdaya sızan GDO’lar! Yine beslenmemizle direkt ve dolaylı olarak ilgili bir konu. Dolaylı ilgisi şöyle : yediğimiz hayvansal gıdaların (et, yumurta, süt ürünleri) kaynağı hayvanlar da genetiğiyle oynanmış gıdalarla besleniyor. Çiftlik balıkları bile!


Genetiği değiştirilmiş organizmalar dendiğinde yaygınlıkta mısır ve soya başı çekiyor. Tohum devi Monsanto’nun geliştirdiği genetiği değiştirilmiş ekinlerin ilaçlanmasında kullanılan tarım ilacının adı Roundup, içindeki etken madde Glifosat . Monsanto zararlı bitkileri öldüren glifosat temelli ürünü Roundup’ı  bir tarım ilacı olarak ilk kez 1974'te tanıtmış. Aslında glifosatın tarihçesi çok ilginç. Başlarda metalleri söken ve bağlayan yapısı sebebiyle çelik kap ve boruları temizlemek için kullanılmış! Glifosatın etkileri çok geniş.  Geniş spektrumlu bir antibiyotik. Vücuttaki 291 enzimin işleyişini bozuyor. Hormonlarımızı altüst ediyor. Aşağıdaki bağlantıda Glifosatın tarihçesi ve bazı etkileri :


Soya, mısır, pamuk, alfalfa gibi bazı tarım ürünleri glifosatla ilaçlanıyor. Hiç farkında değiliz; ama patates, domates, mercimek gibi ürünler de bu şüpheli ürünle ilaçlamadan nasibini alıyor. Üstelik bir çiftçi sorumlu davranıp yetiştirdiği ürünleri Roundup'la ilaçlamasa bile, ürünleri komşu tarlalardan hava, su, toprak yoluyla sızan kimyasalların yarattığı tehlikenin içinde kalacaktır.  

Dünya sağlık örgütü (WHO) tarafından kanserojen olduğu ilan edilen glifosatın zararları saymakla bitmiyor. Bu zararlardan biri güçlü bir şelatlayıcı olduğu için, yiyeceklerimizdeki ve vücudumuzdaki demir, çinko, manganez, selenyum gibi minerallere bağlanarak vücuttan atılmalarına sebep olması. Tek tek vücudumuzdaki tüm minerallerin eksikliği metabolizmamıza  zarar veriyor, hastalıklara yol açabiliyor. Manganez eksikliğinin otizmde oynadığı rol konusunu ilk kez Dr. Seneff'ten duyuyorum. Dr. Seneff Roundup - glifosatın obezite, Alzhemer, diyabet, otizm, ADHD gibi rahatsızlıklarla hiç sözü edilmeyen bağlantısından bahsediyor :


İnsanoğlu önü alınamaz bir fütursuzlukla hayvan, bitki, virüs, bakteri türlerinin genetik kodlarını taşıyan DNA’ları birbiriyle karıştırarak doğada olmayan organizmalar yaratıyor. Bu organizmaları tüketen insan ve hayvanların  nasıl tepkiler vereceği araştırılmıyor; durumun vahametini sergileyen araştırma sonuçları hasıraltı ediliyor. Çocuk ve yetişkinlerde hızla artmakta olan alerjiler, astım, ekzema ve daha ciddi hastalıklar şu soruların yanıtını düşünmemizi ve önlemler almamızı gerektiriyor : elli yıl, otuz yıl önce bu kadar çok hasta çocuk ve yetişkin var mıydı? Alerjiler bu kadar yaygın mıydı? Son otuz yılda en hızlı değişen ve sağlığımızı bozan ne olabilir? Genetik değişiklikler bu kadar hızlı gerçekleşmediğine göre sağlığımızı kötüleştiren çevresel faktörler olmalı. Doğru, hava kirliliğinin, elektromanyetik alanların etkilerini de yaşıyoruz. Ama özellikle çocuklarda artan alerji, astım sıklığı bağışıklık sistemimizi direkt ve daha çabuk etkileyen bir faktörü düşündürüyor : yediklerimiz.


Genetiği değiştirilmiş organizmalarla giderek daha sık karşılaşan bağışıklık sistemimiz daha önce hiç karşılaşmamış olduğu bu yapılara karşı enflamasyon geliştiriyor. Vücudumuzda bu karşılaşma ilk olarak bağırsaklarımızda gerçekleşiyor. Crohn hastalığı, huzursuz bağırsak sendromu gibi bağırsaklarla ilgili rahatsızlıklara rastlanma sıklığındaki artışa şaşmamalı. Bu enflamasyonun etkileri kalp ve böbrek hastalıklarına, şeker hastalığına, obeziteye, bağışıklık sistemi hastalıklarına, tiroid sorunlarına, üreme sistemiyle ilgili problemlere  ve daha ötesine uzanıyor. MS dahil çoğu immün sistem hastalığında enflamasyonun rol oynadığı biliniyor.


Amerikan halkının ilaç ve gıda güvenliğini sağlamak iddiasında olan devlet dairesi FDA  tam bir ikiyüzlülük içinde Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar için bir güvenlik araştırmasına gerek olmadığını ilan edebiliyor! Halbuki bir organizmanın (örn. mısır) genetiğinin değiştirilmesi demek organizmanın DNA’sında sonucu bilinemeyecek değişikliklerin (mutasyonların) başlatılması demek. Zincirleme olarak bu organizmayla beslenen hayvanlarda ve insanlarda da mutasyonlar  sonlanmıyor; devam ediyor. Ürkütücü!

Glifosat Fransa, Almanya, Avusturya gibi bazı ülkelerde yasaklanırken bizim o noktaya gelmemize daha çok var. Yine iş başa düşüyor. Kendimizi, yakınlarımızı, çocuklarımızı katkı maddeli hazır gıdalardan uzak tutmalıyız. Baklagiller, meyveler, sebzeler, tavuk, yumurta, süt ürünleri gibi tüm yiyeceklerde mümkün olan en doğal seçeneklere yönelmeliyiz.







Kaynaklar : 

Kaynak belgesel : Genetic Roulette The Gamble of Our Lives (Genetik Rulet - hayatımızın kumarı)  https://www.youtube.com/watch?v=7sUNxX0OxP8)






https://www.youtube.com/watch?v=JszHrMZ7dx4  Monsanto'nun yıldız ürünü Roundup'ı korumak için yaptıkları


https://www.youtube.com/watch?v=fuN09KENCHA  GMO OMG belgeselinin tanıtım vidyosu
https://www.youtube.com/watch?v=AQUm5Qg4-5I&t=159s GMO OMG yapımcısı Jeremy Seifert ile ropörtaj