Yasal Uyarı

Yasal Uyarı
Bu sitede yayınlanan bilgi ve referanslar hiçbir surette doktor tavsiyesi yerine geçmez. Tüm sağlık problemlerinde mutlaka bir doktora başvurulmalıdır. Doktora başvurmadan kesinlikle ilaç veya başka tedavi yöntemleri kullanılmamalıdır.

Kaynak gösterilerek paylaşılan ve verilen bağlantılar (link'ler) ile ulaşılan bilgilerden kaynak sahibi sorumludur.
Sitede yer alan bilgilerin Multipl Skleroz ve diğer hastalıklar konusunda genel kabul gören tıp literatürüne uygun olduğuna dair bir iddiam yok. Bir MS hastası olarak denediğim, kısmen fayda gördüğümü düşündüğüm yardımcı tedavilerle ilgili bilgi paylaşıyorum. Dolayısıyla, her hasta benim gibi kendi sağlığı için yaptığı seçim ve uygulamalardan sorumludur.


9 Aralık 2014 Salı

Melatonin

İnsan beyninin ortasında endokrin sistemimize ait hacmi küçük, önemi büyük bir bez var. Pineal bez (epifiz bezi) ismini çam kozalağına benzeyen konik biçiminden alır; büyüklüğü pirinç tanesi kadardır ve retinadaki hücrelere benzeyen ışığa duyarlı hücreleri tarafından üretilen serotonin temelli bir hormon salgılar : melatonin.


Hayvanların dışında bitkiler, mantarlar ve bakterilerde de melatonin bulunması bu maddenin dünyada yaşamın evriminde ne kadar temel bir role sahip olduğunu gösteriyor.

Beynin iki yarıküresinin arasında bulunan, fakat kan-beyin  bariyerinin koruması dışında kalan epifiz bezi, omurgalılarda mevsimsel biyolojinin, yani üreme, davranışlarda farklılıklar (göç, kış uykusu vb.), tüylerin farklılaşması gibi döngülerin düzenlenmesinde merkezi rol oynar. Epifizin salgıladığı melatonin, insanlarda birbirini zincirleme olarak etkileyen hormon bezlerine ait salgılama zincirinin tepesinde yeralır. Günlük uyku-uyanıklık döngüsünü ve biyolojik saati yönetir. Bağışıklık sistemini düzenleyicidir. Bu önemli bez kimileri tarafından üçüncü göz olarak adlandırılmış. Fransız filozof Rene Descartes (1596 - 1650) epifiz bezini ruhun mekanı olarak tanımlamış, ruh ve zihnin bağlantısını sağladığına inanmış.  Epifiz hakkında spiritüel bir açılım!

Gece ve gündüz saatleri arasında, güneşli ve havanın kapalı olduğu günler arasında kendimde gözlemlediğim, başka MS hastalarında da olduğunu bildiğim daha çok enerji düzeyiyle ilgili farklar bana epifiz beziyle MS arasında bir bağlantı olabileceğini düşündürüyor. MS’le alakalı olmayan bir organ var mı öte yandan? 

Melatoninin enfeksiyonlara ve virüslere karşı vücudu güçlendirdiği biliniyor. Ergenlikle beraber küçülen bu bez kan basıncımızı düşürüyor, stresle başa çıkmamızı kolaylaştırıyor. Karanlıkla beraber artan melatonin salgısı bizi uykuya hazırlıyor.

Melatonin vücudumuzun ürettiği en etkili antioksidanmış. Bu özelliği sayesinde, tüm hücrelerimizde çok sayıda bulunan, hücrelerimizin enerji santrali olan mitokondrion adlı organellerin (çoğulu mitokondri) serbest radikallerin yıkıcı etkilerinden korunmasını sağlıyor. Giderek daha çok sayıda hastalıkta - ki bunlar arasında MS de var - hücrelerimizin uğradığı serbest radikal saldırıları sonucu mitokondrinin hasar görmesinin temel sebeplerden biri olduğu anlaşılıyor.

Bu noktada, kahramanım Dr. Terry Wahls’ın SPMS sonucu tekerlekli sandalyedeyken vücudunda hücresel düzeyde bir tamirat başlatmak amacıyla, mitokondri sağlığı için beslenme şeklini değiştirmesi gerektiğine karar verdiğini, öncelikle alışıldık batı tipi beslenmeyi terkedip beslenme öğelerince zengin gıdalar tüketerek ve tekerlekli sandalyede geçirdiği yıllar boyunca zayıflayan kaslarını güçlendirerek hastalığının gidişatını değiştirdiğini hatırlatmak istiyorum. Deneyimlerini anlattığı ilk kitabı “Minding My Mitochondria”dan bahsetmiştim.  Bu kitapta, ağırlıklı olarak beslenme tarzında yaptığı değişikliklerden sözetmiş; mutfağında kullandığı tariflere yer ayırmış. Günümüzdeki yaygın batı tipi beslenme şeklinin aslında insanların hücrelerinin ihtiyaç duyduğu besin öğelerini sağlamaktan çok uzak olduğundan, bunun da kronik hastalıklara zemin hazırladığından emin olmakla beraber, uyguladığı değişikliklerin her MS hastasında benzer pozitif değişiklikleri yaratıp yaratmayacağı konusunda garanti verilemeyeceğini, bu konuda araştırmalara ihtiyaç olduğunu söylüyor.

Dr. Wahls yeni kitabı “The Wahls Protocol”da mücadelesini daha kapsamlı anlatıyor. Beslenme tarzında yapılan değişikliklerle MS hastalarının semptomlarında önemli düzelmeler gözlemlediği araştırmaları ekibiyle beraber bizzat yürütüyor. Yeni kitabın yarısı MS’le Wahls yöntemiyle mücadelenin en önemli bileşeni olan beslenme değişikliğine ayrılmış. Kitabın diğer yarısında MS'le (veya diğer kronik hastalıklarla) mücadelede işe yarayabilecek diğer yöntemlerden bahsedilmiş. Detoks, egzersiz, bazı besin takviyeleri, stres yönetimi, kil banyoları, uzak durulması gerekenler (kafein, alkol, uyku hapları vs.) bahsedilenler arasında. Düzenli uyku çok önemli olduğu için melatoninden ve melatonin düzeyimizi nasıl artırabileceğimizden de sözedilmiş. 

Dr. Terry Wahls'ın melatonin hakkında yazdıklarını özetlemek istiyorum. Öncelikle iyi bir uyku çekmemizin nasıl epifiz bezinden salgılanan melatonin  miktarına bağlı olduğundan, modern hayatın yapay ışık kaynaklarıyla melatonin düzeyimizi nasıl düşürdüğünden sözetmiş. Melatonin döngümüzü tekrar düzene sokmak için önerdikleri şunlar :

* Hergün sabah veya öğle saatlerinde en az yarım saat boyunca gökyüzüne bakarak doğal mavi ışık dozunuzu alın

* Yatağa 20:00 - 22:00 arasinda girin

* Özellikle uyku problemleri yaşayanlar yatmadan en az 2 saat önce (gün batımından sonra olabilir) doğal ışığın uyarıcı nitelikteki mavi spektrumunu bloke eden sarı camlı gözlükler takabilir.

* Uykudayken tam karanlıkta olmayı garantilemek için uyku maskesi takın. (Ben bu iş için eski yemeniler kullanıyorum.) Denge problemi yaşayanlarımız gece kalktıklarında düşmemek için açık bir ışık kaynağı bırakır. Gece yataktan kalkmanız gerekirse sarı camlı gözlüklerinizi takmayı unutmayın.

* Ayrıca melatonin takviyesi almayı düşünüyorsanız, uyumadan 1 - 3 saat öncesinde 1 mg melatonin alabilirsiniz . Aslında, varsa uyku probleminize göre (uykuya dalamama, gece sık uyanma vs.) melatonin kullanma şeklinize ve kullanacağınız doza doktorunuzla beraber karar verseniz daha iyi olur. Dr.Wahls, melatonin takviyesinin kısa dönemlerle ve aralıklarla kullanılmasının iyi olacağını söylemiş. Melatonin düzeylerimizi normale çekmenin doğru zamanlarda yeterli miktarda doğal ışık almamıza bağlı olduğunu hatırlatmış.


Melatonin kullanırken olası ilaç etkileşimlerine dikkat! Melatonin,


  • Kan sulandırıcılar
  • Bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçlar
  • Diyabet ilaçları
  • Doğum kontrol hapları
ve başka ilaçlarla etkileşime girebilir. Melatonin aldıktan sonra 4 - 5 saat araba kullanmak, makine operatörlüğü gibi dikkat gerektiren faaliyetlerde bulunulmaması gerekiyor.

Melatoninin doğal kaynakları : kiraz, muz, ananas, portakal, üzüm, şifalı bitki veya baharat olarak kullandığımız çeşitli  otlar, zeytinyağı, şarap, bira.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, melatoninin muhtemelen antioksidan etkileri sayesinde glutamat (amino asit ve beyin için bir nörotransmiter - fazlası nöron ölümlerine yol açıyor) kaynaklı nöron ölümlerini azalttığı görülmüş. 31 ALS hastasının katılımıyla yapılan bir klinik çalışmada iki yıl boyunca verilen yüksek doz melatoninin hastalar tarafından iyi tolere edildiği gözlenmiş. ALS - Amyotropic Lateral Sclerosis çevresel sinir sisteminde tutulumları olan yıkıcı bir nörodejeneratif hastalık; duymuşsunuzdur.


Melatoninin faydalı olduğu diğer rahatsızlıklar ve süreçler arasında hassas (irritabl) bağırsak sendromu, periyodik ekstremite hareket bozukluğu (huzursuz bacak sendromuna benzemeyen yanı bu bozukluğun uyku sırasında yaşanması ve hastanın bu esnada durumun farkında olmaması, dolayısıyla hareketlerini kontrol edememesi), migren, menopoz, Alzheimer hastalığında uyku bozuklukları bulunuyor.


Güneşle aramıza engeller koymayalım



Güneş ışığı - özellikle uzun dalga boyundaki UV ışınları - endokrin sistemimizi uyarıyor. Böylece hormonal faaliyetleri ve bağışıklık sistemimizi düzenliyor. Hergün en az yarım ile bir saat arasında doğrudan güneş ışığı almamız gerekiyor. Doğru zamanlarda melatonin salgılamak için bol ışıklı saatlerde melatonin salgısını azaltmak gerekiyor. Uyku-uyanıklık ritminin doğal halinde tutulması, uykusuzluğun tedavi edilebilmesi için hergün uygun zamanlarda mavi ışık dozumuzu almamız gerekiyor. Bu sırada güneş ışınlarını bloke eden güneş gözlüklerini kullanmamak önemli. Bazen sağlık için stilden feragat etmek gerekiyor ;)

Her türlü cam, güneşten gelen yararlı UV ışınlarını engellediği için araba camının, pencerelerin, hatta kontakt lenslerin ardından gördüğümüz güneş bizim için yararlı olamıyor. Ayrıca zararlı olduğu söylenen, köşe bucak kaçılan güneş ışınları uzun sürelerle maruz kalınırsa zararlı olan "kısa dalga"  UV ışınlarıymış. Kısa dalga boyundaki UV ışınlarını bloke etmeye çalışırken doğal endokrin faaliyetlerimiz, ruhsal ve bedensel sağlığımız için çok gerekli uzun dalga UV ışınlarını da bloke ediyoruz.

Zamanımızın büyük kısmını iç mekanlarda geçiriyoruz. Güneş ışığından uzak kalmamızın yanında bir de gözlerimiz bize doğal (tam spektrum) ışığı sağlamayan ışık kaynaklarının sağladığı yapay ışığa maruz kalıyor. Ofislerimizi, fabrikaları, büyük mağazaları, çocukların neredeyse tüm günlerini geçirdikleri floresan lambalarla aydınlatılmış ortamları düşünün. Bu tür aydınlatmaya alternatif olarak tam spektrum aydınlatma keşfedilmiş. Amerika'da yapılan deneylerde,  fabrika ortamında tam spektrum aydınlatma kullanıldığında ve pencere camları plastikle değiştirildiğinde çalışanların salgın hastalıklara yakalanmadığı gözlenmiş. Aynı değişiklikler (tam spektrum aydınlatma ve plastik pencereler) okullarda yapıldığında günümüzde çocuklar arasında çok yaygın olarak görülen hiperaktivite bozukluğu, kronik şiddet, konsantrasyon bozukluğu ve diğer davranış bozukluklarının haftalar içinde kaybolduğu görülmüş. Bu son derece önemli, nedense duyulmayan bir keşif.

Son bir örnek de kuzey ülkelerinden... Bu ülkelerde uzun kış ayları ve kısa süren gündüzler boyunca ihtiyaçları olan güneş ışığından mahrum kalan insanların yararlanmaları için günümüzde   ışık klinikleri bulunurmuş. Ayrıca birçok ev, ofis ve kamu mekanında tam spektrum aydınlatma kullanılıyormuş. Madem bu denli yararlı, özellikle okullarda tam spektrum lambalar kullanarak, pencereleri yenileyerek çocuklar arasında artan şiddet ve sakinleştirici/psikotik ilaç kullanımı sarmalını bir ölçüde kırabiliriz. Fabrikalar, ofisler, hapshaneler, kamusal mekanlarda da bu değişiklikler yapılmalı.


Güneş ışınlarını cildimizden de alıyoruz. Hepimiz için çok önemli D vitaminini bu şekilde sentezleyebiliyoruz. D vitamini konusundan da bir sonraki yazıda bahsedelim.



Kaynaklar :

The Wahls Protocol     Terry Wahls, M.D (sayfa 307, "about melatonin" başlığı)
Detoks    Daniel Reid (bölüm 7 , Helyoterapi)


wikipedia.org   pineal gland, melatonin, mitochondrial_disease, ALS, glutamic acid (glutamate)  başlıkları


http://www.talkaboutsleep.com/how-to-use-melatonin-correctly/
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11339464
http://www.webmd.com/vitamins-supplements/ingredientmono-940-melatonin.aspx?activeingredientid=940&activeingredientname=melatonin
http://guardianlv.com/2013/09/sunglasses-can-thwart-pineal-gland-function/